Öne Çıkanlar
- FTX’in eski CEO’su Sam Bankman-Fried, izinsiz bir röportaj sonrası hücre hapsine alındı.
- Röportaj, sağcı yorumcu Tucker Carlson tarafından YouTube’da yayınlandı ve hızla viral oldu.
- Röportaj sonrası, Bankman-Fried’ın eski ABD Başkanı Donald Trump’tan af alabileceği spekülasyonları arttı.
- SBF'nin avukatları, yargılamanın adil olmadığı gerekçesiyle temyiz başvurusunda bulundu.

Röportaj Sonrası Hücre Cezası
Kripto para dünyasının en büyük skandallarından birine imza atan eski FTX CEO’su Sam Bankman-Fried (SBF), hapishane yetkililerinden izin almadan bir röportaj verdiği gerekçesiyle Brooklyn Metropolitan Gözaltı Merkezi’nde (MDC) hücre cezasına çarptırıldı.
ABD Cezaevi Bürosu'ndan bir yetkili, 7 Mart’ta The New York Times’a yaptığı açıklamada, röportajın yetkililer tarafından onaylanmadığını doğruladı. Bankman-Fried, 2023 yılının Ağustos ayından beri MDC’de tutuluyordu.
Tucker Carlson ile yapılan bu röportaj, 6 Mart’ta YouTube’da yayınlandı ve kısa sürede 730 binden fazla izlendi. Röportajda, Bankman-Fried hapishane deneyimlerinden bahsederken, ABD’deki kripto para düzenlemeleri hakkında da yorumlarda bulundu. Kendisini bir “suçlu” olarak görmediğini vurguladı.
Hapishane Kuralları ve Medya Kısıtlamaları
ABD hapishanelerinde mahkumların dış dünya ile iletişimi sıkı kurallara bağlı. Kimlerle, nasıl ve ne zaman iletişime geçebilecekleri kesin kurallarla belirleniyor. Yetkililerin izni olmadan yapılan bir röportaj, ciddi bir disiplin ihlali olarak görülüyor.
Bankman-Fried’ın avukatları, müvekkillerinin röportajı nasıl gerçekleştirdiğine dair detaylı bilgi vermedi, ancak hapishane kurallarının ihlal edilip edilmediğini tartışmaya açabileceklerini belirtti.

Trump’tan Af Mümkün mü?
Röportajın yayınlanmasının ardından, özellikle sağ görüşlü çevrelerde eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Bankman-Fried’ı affedebileceği yönündeki spekülasyonlar arttı.
Kripto tahmin platformu Polymarket, röportajın ardından SBF'nin Trump tarafından affedilme olasılığının neredeyse iki katına çıktığını belirtti. Ayrıca, yaşanan durum eski Silk Road kurucusu Ross Ulbricht’in affedilmesiyle kıyaslandı. Trump, Ulbricht’i 12 yıllık mahkumiyetin ardından affetmişti.
Mahkemede Adil Yargılanmadı mı?
Bankman-Fried’ın avukatları, Eylül 2024’te 25 yıllık hapis cezasına karşı temyiz başvurusu yaptı. 102 sayfalık itiraz dilekçesinde, medyanın ve savcılığın taraflı olduğunu, müvekkillerinin suçsuzluk karinesinden yararlanamadığını savundu.
Ayrıca, Bankman-Fried’ın otizm spektrum bozukluğu (ASD) ve dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu (ADHD) teşhisi aldığı belirtilerek, yargılama sürecinde bilişsel farklılıklarının göz ardı edildiği ileri sürüldü. Sekiz uzman doktor tarafından imzalanan destek mektubu, mahkeme sürecinde nörolojik farklılıkların dikkate alınmadığını vurguladı.

FTX Davasında Tehlikeli Bir Örnek mi Oluşuyor?
Bankman-Fried davası, sadece ceza hukuku açısından değil, aynı zamanda iflas hukuku açısından da önemli tartışmalara yol açtı. Bir grup iflas hukuku profesörü, mahkemeye sundukları dilekçede FTX iflas sürecinin ceza davasıyla aşırı derecede iç içe geçtiğini ve bunun gelecekte tehlikeli bir emsal oluşturabileceğini belirtti.
Özellikle, FTX'in iflas yöneticilerinin savcılığa sağladığı desteğin, Enron ve WorldCom gibi büyük kurumsal iflas davalarından çok daha kapsamlı olduğu ifade edildi. İlgili durumun, gelecekte büyük şirket iflaslarının cezai süreçleri hızlandırmak için bir araç olarak kullanılmasına yol açabileceği konusunda uyarıda bulundular.
Sonuç: SBF’nin Geleceği Belirsiz
Bankman-Fried'ın izinsiz röportajı nedeniyle hücre cezası alması, davasının etrafındaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Trump’tan af ihtimali, yargı sürecindeki adalet tartışmaları ve FTX’in iflas sürecindeki hukuki belirsizlikler, SBF’nin geleceğini daha da belirsiz hale getiriyor.
FTX mağdurlarının geri ödeme alıp almayacağı ise hâlâ netlik kazanmış değil. Mahkeme sürecindeki hızlı ilerleyişin, kurbanlara herhangi bir tazminat ödenmeyeceği yanılgısını güçlendirdiği belirtiliyor.
Yorum Yazın